

Dünya ölçeğinde son yüzyılda meydana gelen teknolojik gelişmeler bir yandan insanoğlunun gündelik hayatını kolaylaştırırken, diğer yandan dünyanın simbiyotik düzenine zarar vermekte ve çevre dengesi giderek bozulmaktadır. Bunun yanında, aşırı nüfus artışının getirdiği beşeri ve ekonomik zorluklar, özellikle son yıllarda görülen pandemik salgınlar ve çevre felaketleri, kıt olan doğal kaynakların sürdürülebilir yönetimini zorunlu kılmaktadır.
Günümüzde global çevre sorunları olarak ön plana çıkan küresel ısınma, iklim değişikliği, ormansızlaşma, çölleşme, sera gazlarında artış, biyolojik çeşitliliğin azalması, su-hava-toprak kirliliği vb. gibi sorunlar ve son yıllarda sıkça rastlanan pandemik hastalıklar, sağlıklı ve sürdürülebilir şehirlerin oluşmasını ve insan yaşamını oldukça zorlaştırmaktadır. Büyük nüfus gruplarının ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik yapılan ve hiçbir sınır tanımadan yapılan beşeri faaliyetler doğada geri döndürülemez tahribatlara yol açmaktadır. Son yüzyılda giderek artış kaydeden bu hızlı değişime yanıt vermek, ve bu sorunları en aza indirebilmek için coğrafya araştırmaları kilit rol oynamaktadır.
Çalışmanın akademik dünyaya katkı sunmasını ve yeni araştırmalara ilham olması dileği ile...